| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İller Bankası Genel Müdürlüğünün 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 02 .06.2016 |
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim.
Tabii, şu yanlış anlaşılmasın, ben bunu özellikle belirtme ihtiyacı duydum: İş yapılan yerde hata olur, noksan olur, eksik olur; bundan daha doğal bir şey olamaz ama burada esas olan, bir suistimalin olup olmadığıdır. Yoksa, İller Bankası tabii ki büyük bir kurum, büyük hizmetler üretiyor, ondan sonra, tabii, yapanın da eline sağlık, Allah razı olsun deriz biz.
Burada birkaç hususu dile getirmek istiyorum. Şimdi, sayın vekilim gelmedi, "Gitme bir yere, bir şey söyleyeceğim." dedim, neyse, iletirim onu. "Herkese kefilim." dedi az önce, tabii ki biz de kefiliz ama bir ihtiyat payı da bırakmak lazım diye düşünüyorum ben. Şimdi, ben buraya gelirken arama motoruna girdim, Google'a girdim, emin olun, üzüldüğüm bir konuyla karşılaştım. İLBANK diye girin, görürsünüz, hepiniz görürsünüz, burada onun üzerinde durmak istemiyorum. Bu kurumun en üst düzeyindeki kişinin eğer 3628'den hakkında tabii ki savcı birtakım emareler bulunca dava açıyor, neticelenmeden bizim yorum yapmamız da doğru olmaz ama İLBANK gibi bir kurumun en üst düzeydeki görevlisinin bu tip durumlara muhatap olmasından daha üzücü bir şey olamaz. Sabahleyin saat on civarında girdim Google'a, üzüldüm ben hakikaten, onların dökümünü de aldım, burada üzerinde durmak istemiyorum ama üzücü bir şey, çok üzücü bir şey. İLBANK gibi bir kurumun en üst düzeyindeki kişisinin bu tip olaylara muhatap olması çok yanlıştır diye düşünüyorum.
İLLER BANKASI AŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI FERAMUZ ÜSTÜN - Sayın Vekilim, mevcut mu, geçmiş mi?
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Hayır, orada gözüküyor zaten, mevcut demiyorum, öyle bir şey demedim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Üst düzey deyince şu andaki anlaşılıyor.
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Yok, yok, asla, öyle bir şey demedim.
Bir de üzerinde durmak istediğim konu şu: Uzun süre vekâleten görevlerin yürütülmesinin -birçok yerde bunu gördük, burada var mı bilmiyorum ama- yanlış olduğunu söylüyorum ben. Çünkü işgal ettiği kadronun her türlü sorumluluğunu haiz, icabında, yaptığı işlerden dolayı birtakım durumlara maruz kalabilir ama ne oluyor? Özlük haklarından istifade edemiyor. Ölüm var, kalım var; dolayısıyla, önemli görevlerin, özellikle, üst düzey, daire başkanı ve üst görevlerin, hatta buna şube müdürünü de dâhil edebiliriz, vekâleten yürütülmesi sakıncalıdır diyorum hem de bir yerde, kul hakkı yemektir. Adamın, nereden baksan, asaleten atansa, bilmiyorum, bankanın özlük hakları yönünü ama birçok kaybı oluyor diye düşünüyorum, birçok yönden. Dolayısıyla, vekâleten bir görev yürütülüyorsa, onları bilmiyorum ben, sormak istedim ama ihtiyaç var mı bilmiyorum, esas olan bu.
Başka bir konu: Teşkilat yasasından sonra, 6107'den sonra birçok üst düzey görevlinin -sanıyorum 15-16'ya yakın bunun sayısı- bir anda görevden alındığını gördük. Tabii, İller Bankası teknik bir kurum, bir eleman da kolay yetişmiyor, bir anda 15 veya daha fazla kişinin -onun sayısını bilmiyorum- ortada da hakkında yapılmış herhangi bir soruşturma, inceleme, cezai müeyyide olmadığı hâlde görevden alınması böyle bir kuruma ağır gelir diye düşünüyorum ben. Dolayısıyla, burada mesela, 15 diyelim, 15'le sınırlandıralım, bunlar hakkında herhangi bir inceleme, soruşturma yapıldı mı görevden alınmadan önce, böylesi teknik bir kurumda?
Bir başka konu: Macunköy'deki lojmanlarla ilgili bir konuyu dile getirmek istiyorum ben. "Bu lojmanların 3'ü yıkılmış, 2'si şu anda resmî daire olarak kullanılıyor." şeklinde bir bilgi aldım ben. Yani bu lojmanlar niye yıkıldı? Çürük olduğu için mi yıkıldı mesela? Çürük olabilir, tabii ki yıkılabilir. Bu lojmanların arsası ne oldu diye soruyorum ben. Yani şu anda satıldı mı veya bankanın uhdesinde mi duruyor?
Dile getirmek istediğim bir başka konu da şudur: Tabii, burada görev yapmamızdan dolayı bize de -hani savcıya geliyor da- birtakım ihbarlar geliyor, şunlar geliyor, bunlar geliyor. Kurumun özellikle üst yönetiminde olup haklarında daha önceki genel müdür vekilinde olduğu gibi, insan kaynakları disiplin yönetmeliğine göre hakkında icrai takipler yapılması disiplin suçunu oluşturuyor. Mesela, üst yönetimde, daire başkanı ve üstte görev alıp bunlar hakkında icrai takibat olan kişi var mıdır, biliyor musunuz, size herhangi bir ihbar yapıldı mı? Yapıldıysa ne yaptınız? Bunu sormak istiyorum.
Son olarak da teknik bir konu, daha önce yaptığımız görüşmede de dile getirmiştim, 2014 raporunda yıla ilişkin öneriler bölümünün birinci kısmında, 1'inci maddesi, daha sonra, önceki yıllardan devam eden ve izlenmekte olan konularla ilgili olarak 2'nci madde, 2'nci maddeyi burada tartıştık, Taşucu kanalizasyon inşaatı, 4'üncü maddesinde, 5'inci maddesinde, 6'ncı maddesinde, 7'nci maddesinde, 8'inci maddesinde -her biri ayrı bir konuya karşılık- 9'uncu maddesinde, 10'uncu maddesinde ve 11'inci maddesinde Sayıştayın önerisinde hukuka aykırı işlemlerin incelenmesi ve soruşturulması şeklinde öneriler var. Bu önerilerle ilgili olarak 2014 raporundaki önceki yıllardan devam eden ve izlemede olan konularla ilgili olarak teftiş kurulu tarafından ne yapılmıştır? Bunun cevabını istiyorum. Çünkü yedi sekiz konu var, hemen hemen az önce de fazla olarak anlattık biz, çok hızlı işlemeyen bir sistem mi var Sayın Genel Müdürüm? Şuradan bir tanesi soruşturulsun, biz cevabını bulamadık, "Neticelenmiş." şeklinde bir cevap alamadık. Dolayısıyla, özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Neden? Yarın bir gün -bizler de memurluk yaptık- bizleri de sıkıntıya sokar bu işler.
Çok teşekkür ederim.