MUSTAFA İSEN (Sakarya) - Ülke markalamasında yumuşak güç unsurlarının gelişen ülkelerin pek çoğunda peş peşe sıraya konulduğu malum. Yunus Emre Vakfı ve Enstitüsü bunlardan bir tanesi Türkiye için. O vakfın tasarlanmasında ve hayata geçirilmesinde rolü olan birisi olarak şunu ifade etmek istiyorum: Buradaki çalışma da büyük ölçüde buradan mülhem olarak dizayn edilmiş.

Şimdi, Sayın Baydar'ın söylediklerine de cevap mahiyetinde değil ama bir oluşumu ifade etmek açısından söylüyorum: Bu aşamada, gerçekten, biz ciddi bir araştırma yaptık. Mesela turizm ofislerinin açılışına Batı Avrupa ülkeleri izin vermiyorlar. Bunun bir ticari faaliyet olduğunu düşünerek ticari faaliyetleri diplomatik misyon çerçevesi içinde değerlendirmeniz mümkün olmuyor. Hâlbuki vakıf faaliyetleri bu çerçevede değerlendirilebilir. O bakımdan da Yunus Emre Vakfı bir devlet kuruluşu olarak değil, bir vakıf olarak dizayn edilmiştir. Şimdi arkadaşlarımız da benzer bir biçimde bunu bir vakıf olarak dizayn ederek bir ticari kuruluş görüntüsü, izlenimi edinilmesinden bu vesileyle bunu kurtarmış oluyorlar ve o ülke prosedürlerine uygun bir tablonun ortaya çıkmasına imkân sağlamış oluyorlar.

Ben bu çerçevede, bu yumuşak güç unsurlarının en önemlilerinden birisi olarak bu faaliyetin Türkiye'nin önünü açacak bir yapı sergilediğini ifade etmek istiyorum. Bu mütevelli heyet oluşumları konusunda da bence yapılanlara bakmakta yarar var. Yunus Emre Vakfının da benzer bir yapılanması söz konusudur ve eğer oradaki faaliyetleri takip eden arkadaşlar varsa bu rahatsızlık doğurmayacak ve orada bir siyasi yapılanmaya doğru gitmeyen, gerçekten akademik konumunu göz önünde tutan bir mütevelli heyeti var ve bu mütevelli heyet gerçekten işini yaparak bugün kırk civarında ülkede Türkiye'yi kültürel anlamda temsil etmektedir. Ben, bu çalışmanın, bu vakfın gecikmiş bir etkinlik olduğunu düşünüyorum Türkiye için ve bu oluşumuyla da Türkiye'nin önünü açacak ve Türkiye'nin tanıtımına ciddi şekilde katkı sağlayacak önemli bir kurum olduğu kanaatindeyim.

Bunları arz etmek istiyorum.