| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı (1/720) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 01 .06.2016 |
ERTAN AYDIN (Ankara) - Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, değerli üyeler; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Sayın Bakanım, öncelikle tekrar hayırlı uğurlu olsun yeni göreviniz.
Arkadaşlarımızın dile getirdiği bazı hususlarla ilgili değerlendirme yapmak istiyorum.
BAŞKAN - İsterseniz şu konuyu bir halledelim de ondan sonra...
ERTAN AYDIN (Ankara) - Tamam yani yine bağlantılı.
BAŞKAN - Tamam, tamam.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Şimdi, birinci husus, neden... Yani rahatsızlık sebeplerini anlayışla karşılamaya çalışıyorum açıkçası hani işte bu paralel yapıyla bağlantılı dile getirdiğiniz hususlar vesaire ama burada bambaşka bir şey var, bir de Yunus Emre Vakfıyla karıştırılmasını da ben anlamış değilim. Nasıl ki, Türkiye'de biz Robert Koleji, Üsküdar, Amerikan, işte Alman Lisesi vesaire gibi liseleri görüyoruz ve bunlar Türkiye'de çok öne çıkmış, seçkin aileler çocuklarını oraya göndermeye çalışıyor, yurt dışında Türkiye'nin menfaatlerini, işte soft power'ını, yumuşak gücünü artıracak eğitim kurumlarının oluşmasından rahatsızlık duymamamız gerektiğini düşünüyorum.
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Onda bir şüphe yok. Onlarda konsorsiyum yok ama...
ERTAN AYDIN (Ankara) - Şöyle bir şey dile getirdiniz: İleride komünistler iktidara gelirse işte vesaire ya da herhangi biri... Eğer halk desteği alıyorsa pekâlâ gelsinler ve yönetsinler ben bundan hiç rahatsızlık duymayacağımı düşünüyorum ve zaten siyasi partiler bir çıkar bir grubudur ve kendi çıkar gruplarının iktidara gelmesi için mücadele ederler. Dolayısıyla iktidara geldiklerinde kendi düşüncelerini kurumlara yansıtıyor olmak çok rahatsızlık verici bir şey olmasa gerek. Bu çok demokrasinin...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - İsterseniz o "çıkar grubu" düzeltin.
ERTAN AYDIN (Ankara) - "İnterest grup" diyor siyasi partiler ve yani daha önce kampanyalarında dile getirdikleri hususları iktidara geldiklerinde uygulamaya geçirmekten daha doğal bir demokratik hak olmaz.
GAYE USLUER (Eskişehir) - Buradaki çıkar nedir eğitimle ilgili, nasıl bir çıkar sağlanacak?
ERTAN AYDIN (Ankara) - Kamu çıkarından bahsediyoruz, kamu yararından bahsediyoruz.
GAYE USLUER (Eskişehir) - Sizin anlattığınız, siyasi partilerin çıkarları. Bu anlamda eğitimi şekillendirirken siyasi çıkar mı sağlamaya çalışıyoruz?
ERTAN AYDIN (Ankara) - Yok şu var, interest grup... Tamam, yani şimdi şöyle...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bu parti değil ki eğitimi konuşuyoruz Hocam.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Tamam, eğitimi konuşuyoruz ama her siyasi partinin eğitimle ilgili bir görüşü, partiküler bir görüşü olabilir.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - "Eğitim parti üstü olsun." demiyor muyduk?
ERTAN AYDIN (Ankara) - Bu, vahiyle gelen bir şey değildir.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sağlık, eğitim bunlar partiyle entegre edilebilir mi Hocam? Hocam yapmayın...
ERTAN AYDIN (Ankara) - Sizin bir öneriniz yok mu, beyannameniz yok mu?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Var ama biz...
ERTAN AYDIN (Ankara) - Beyannamenizde bir görüş dile getiriyorsunuz değil mi, mesela diyorsunuz ki: Sosyal adalete dayalı bir yapı kuracağını...
GAYE USLUER (Eskişehir) - Siz de öyle diyorsunuz.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Tamam, biz de öyle diyoruz ama kimisi de çıkıp diyebilir ki: "Biz riberal bir anlayışla sosyal adalet yerine daha bireyi temel alan bir anlayışı savunacağız."
GAYE USLUER (Eskişehir) - Şimdi, bu eğitimle demagoji yapmayalım, eğitimin özelinde konuşalım.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Hayır demagoji değil, eğitimde siz kendi doğrularınızı bütün topluma teşmil etmeye çalışır bir dayatma içine giriyorsunuz.
GAYE USLUER (Eskişehir) - Öyle bir şey yok.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Oysaki... Ama şu var: Ama siz de bir doğruyu CHP'nin tarihsel olarak biriktiregeldiği doğruları evrensel doğrular gibi dikte etmeye çalışıyorsunuz; bu da yanlış.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ne diyoruz mesela?
GAYE USLUER (Eskişehir) - Burada Millî Eğitim Vakfı, Yunus Emre Vakfı ve Maarif Vakfının oluşumlarını inceleyelim, ondan sonra karar alalım demenin Cumhuriyet Halk Partisinin siyasetiyle bir alakası olabilir mi?
ERTAN AYDIN (Ankara) - Yok, ama zaten şu anda inceliyoruz zaten.
GAYE USLUER (Eskişehir) - İncelemiyoruz. Bakın, Sayın Bakan açıkladı, Yunus Emre Vakfı yine yasayla kurulmuş bir vakıf, Sayın Abdullah Gül, Onursal Başkanı.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Evet...
BAŞKAN - Müsaade ederseniz Ertan Bey bitirsin lütfen.
ERTAN AYDIN (Ankara) - 23 Mayısta zaten maillere gönderilmişti 6 maddeden oluşan.
GAYE USLUER (Eskişehir) - Bize 27 Mayısta geldi.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Yok, size de 23'te gönderilmiş çünkü mail kutusuna baktım, bilemiyorum...
Paralel yapıyla ilgili şeyler oldu, paralel yapının ne zaman kurulduğuyla ilgili şeyler var. Sanki AK PARTİ döneminde kurulmuş da gelişmiş gibi bir yapıdan bahsediyoruz, oysaki paralel yapının tarihi kırk yıla dayanıyor, özellikle de 12 Eylül darbesinden sonra neşvünema bulmuş bir hareket aslında.
GAYE USLUER (Eskişehir) - Size paralel olmasından bahsediyoruz.
ERTAN AYDIN (Ankara) - Hayır kesinlikle, onlar zaten belli bir yapı içerisinde gelmişler ama biz onların devlet içerisinde ayrı bir hiyerarşik örgütlenme içerisinde bulunduklarına ilişkin durumu çok sonraları fark ettik. Bunu bizim bir özrümüz olarak değerlendirebilirsiniz ki, biz de kendimize öz eleştiri olarak "Keşke geçmişte bunların bu faaliyetler içerisinde olduğunu anlayabilseydik." diyebiliyoruz.
İkinci husus, maarif konusundaki itiraz oldu "Türkçe değil." diye. Oysa dilimizdeki birçok kelimenin farklı kelimelerden türetildiğini biliyoruz ki "cumhuriyet" de bunlardan bir tanesidir, "cumhur"dan gelir, Arapça bir kelimedir. İngilizce dünyanın en zengin dili olarak İngilizler çok haklı olarak gurur duyuyorlar, yüzde 80'i kelimelerinin yabancı dilden aktarılmıştır. Bu dilin zenginleşmesinden korkmamamız lazım geldiğini düşünüyorum.
Diğer husus, Sayın Bakanımızın, CV'si ve özgeçmişiyle ilgili bir şey oldu...
BAŞKAN - Neyse, onlar konuşuldu.
ERTAN AYDIN (Ankara) - ...ama ben orada mesela bir tarihî figür olarak Doktor Reşit Galip çok meşhur bir Millî Eğitim Bakanımızdır ve kendisi tıbbiye mezunudur, onu da ayrı bir şey olarak görüyorum.
Bu vakfın ben çok faydalı olacağını düşünüyorum. Özellikle alt sosyal sınıfların, kendi imkânlarıyla okuyamayan çocukların yurt dışında okumalarına imkân sağlayacak yeni bir sosyal mobilizasyon aracı hâline gelebileceğini düşünüyorum. Bunu anlık düşünmemek gerektiğini düşünüyorum, uzun yıllar, belki yüz yıllık vadede düşünelim, bugün AK PARTİ var belki yarın yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşlarına ait olacak bir vakıf. Şeffaf, her şeyiyle ortada olan bir vakıf olacağı için bundan çekinmemek gerektiği kanaatindeyim.
Eyvallah.