MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Şimdi, Sayın Başkan, tabii, biraz önceki tartışmadan daha önce biz sabah bu konuda değerlendirme yapmıştık. Şimdi, yurt dışı olayı gerçekten Türkiye içinden çok daha önemli. Burada yerine göre "Kol kırılır, yen içinde kalır." denebiliyor ama yurt dışında en ufak bir yanlışlık Türkiye'yi de doğrudan bağlayacaktır. Sayıştay denetimi bu çalışmaları engelleyen bir şey değil. Sayıştay siz de biliyorsunuz ki daha çok yapılan bir iş yapıldıktan sonra, hani "Yapma" deme hMUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Bu Kazakistan'daki Manas Üniversitesi, Ahmet Yesevi Üniversitesine ben değişik vesilelerle geçmişte gitmiştim, kimi sorunları da yerinde tanımıştım, çok uzatmayacağım onları. Ben bu temsil konusunda biraz daha ısrarlıyım Sayın Başkanım. Örneğin diyebiliriz ki: Maarif Vakfı okul kurduğu ülkeden de bir temsilciyi alır. Örneğin o ülkenin millî eğitim bakanının görevlendireceği bir rektörü diyebiliriz mesela. Yani buna benzer birkaç şeyle gelin bunu eklendirelim yani o ülkelerde Türkiye hani büyük bir şey düşünüyor, o ülkeleri de dikkate alıyor, muhatap alıyor gibi başka şekillerde de biçimlendirilebilir bu. Yani böyle bir temsiliyet çok daha güçlendirir diye düşünüyorum.

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Vakıflar Kanunu'na aykırı Balbay.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Yani muhatap ülkede...

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Muhatap ülkede, Türkiye'de yerleşik olması lazım.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Ya da değişebilir ben zaten konuya girerken şöyle girdim: Şekli değişebilir dedim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Oradaki işlerle ilgili o ülkeye has, olabilir.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Ya da şöyle bir şey olur: Ben zaten başlangıçta cümleyi kurarken şöyle girmiştim: Yani şekli tabii ki tartışılabilir, hukuki dayanağı tartışılabilir ama bu, daha bir güçlü kılacaktır böyle bir çalışmayı.

BAŞKAN - Ali Bey'e de söz veriyorum.

ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, değerli arkadaşlar; inşallah çalışmalarımız hayırlı sonuçlara vesile olur. Sayın Bakanıma hayırlı olsun diyorum bu yeni görevinde.

Şimdi, arkadaşlar 2007 yılında Yunus Emre Vakfı kurulurken ben yine Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonundaydım. Orada da CHP'li arkadaşlarımızdan inanın aynı endişeleri duyduk, dile getirildi ama çok şükür bugün kırkın üzerinde ülkede gayet güzel temsil görevini yapıyor. Biz bundan bir ay önce falan Meclis Başkanımızla Kıbrıs'a gitmiştik. Orada Selçuklulardan kalma tarihî bir meydan ve caminin bulunduğu yerde çok güzel bir yer açmış Yunus Emre Vakfı. Gerçekten Türk kültürünü, Türk dilini, geleneğimizi göreneğimizi orada hem kaynaklarla hem de çok iyi tercümanlar aracılığıyla anlatıyorlar, güzel oturma mekânları var, çay veriyorlar. Yani gurur duydum. TİKA gene buna eşdeğer çok güzel hizmetler yaptı. Özellikle hiç bizim elimizin ulaşamadığı ülkelerde Moğolistan'a gidip çok güzel işler yaptı. Yani bu endişelerin ben yersiz olduğuna inanmak istiyorum.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Ama aynı şey mi?

akkı yok Sayıştayın, "Doğru yaptın." ya da "Yanlış yaptın." deme hakkı var. Sabahki bölümde vurgulamıştım, yanılmıyorsam bizim en az yirmi yurt dışındaki eğitim ataşemiz 1990'lı yıllarda. Şu anda iktidar partisi milletvekillerinin "paralel yapı" diye değerlendirdikleri o cemaat bağlantıları nedeniyle personalgrant ilan edildiler. Benzer sorunların yakın gelecekte yaşanmayacağını kimse kestiremez. Bu nedenle Sayıştay çalışmaları engellemez, sadece bir yerindelik ya da en azından o işi yapan kişi Sayıştay bunu denetleyecek frenine sahip olur yani bunu koymanızı biz özellikle rica ediyoruz.