| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan tarafından, 26 Şubat 1992 tarihinde yaşanan Hocalı katliamının yıl dönümüne ve Türkiye'nin dış politikasındaki gelişmelere ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 25 .02.2016 |
BAŞKAN - Buna geçmeden evvel, bugün, malumunuz 25 Şubat. Maalesef, bundan tam yirmi üç yıl önce Hocalı katliamının -25'i 26'sına bağlayan gece- yaşandığı gün. Yüzlerce Azeri kardeşimizin hayatını kaybettiği, binlercesinin esir düştüğü ve hâlâ kayıpların olduğu bir katliam. Bu büyük yara hâlâ kapanmış değil. Bu yaranın ardından hem Ermenistan Cumhuriyeti'nin aktif bir şekilde dâhil olduğu bu katliam hem de beraberinde bölgede yaşanan gelişmelerle hâlâ bir kriz durumu, aslında de facto devam ediyor. Biz buradan bugün Dışişleri Komisyonu olarak öncelikle bu katliamı bir kez daha telin ediyoruz, lanetliyoruz. Bir daha bölgemizde buna benzer katliamlar yaşanmamasını da ümit ediyoruz. Komisyonumuzun mutadı olduğu üzere bu katliam, geçmişte de düzenli bir şekilde, her yıl dönümünde gündeme gelmiş ve telin edilmiştir. Bu konuda, gruplara gönderilecek bildiride eğer bir ortaklaşma olursa geçmişte olduğu gibi yine biz bu katliamı telin edecek bir bildiri de çıkarmayı ümit ediyoruz.
Kıymetli arkadaşlarım, sayın basın mensupları, bugünkü sunuma geçmeden evvel kısa bir giriş yapmak gerekirse gerçekten kaotik bir dönemden geçiyoruz. Sadece Türkiye açısından değil, küresel anlamda, belki 1945 sonrası bu denli, aynı anda hem bütün coğrafi bölgeleri ilgilendirecek kadar hem de bütün siyasi, ekonomik dinamikleri ilgilendirecek kadar çalkantının olduğu bir dönem yaşanmadı. Ya salt ekonomik krizle açıklanabilecek ve belli bölgeleri ilgilendirecek kriz dönemleri oldu ya da belli ulus devletler arasındaki siyasi krizler ya da bölgesel krizler oldu. Ama bu yeni dönemde, aynı anda bütün uluslararası kurumları, siyasi ve ekonomik olarak ilgilendirecek düzeyde kriz alanları oluşmuş durumda. Ve Güney Asya'dan Orta Doğu'ya, Orta Doğu'dan Avrupa'ya varıncaya kadar hemen her başlıkta ya bir kısır döngü ya da bir kriz hâli yaşanıyor.
Dolayısıyla, böylesine zorlu bir dönemde dış politika başlığı da en hareketli başlığa dönüşüyor, en sıkıntılı başlıklardan birisine dönüşüyor, en fazla yükün taşınması gereken alana dönüşüyor. Tam da bundan dolayı kestirme çözümlerin, sadece dış ilişkilerle halledilebilecek meselelerin zayıfladığı, iş birliği imkânlarının ciddi anlamda tahrip olduğu, uluslararası kurumların siyasi kurumlardan ekonomik kurumlara kadar ciddi bir tıkanma içerisinde olduğu, güvenlik mimarisinde sıkıntıların yaşandığı bir sürecin içinde bulunuyoruz. Ümit ederim bundan en kısa sürede çıkma imkânına kavuşuruz.
Ben sözü daha fazla uzatmadan Sayın Bakana vermek istiyorum. Kendisinden bir sunuş bekliyoruz. Ardından da arkadaşlarımızın soru-cevap şeklinde sürdürecekleri fasla geçeceğiz.
Sizin sunumunuzun akabinde, yer darlığımız da var, ben basın mensuplarını dışarı davet edeceğim. Şimdiden söylemiş olayım, bir daha tekrarlamayalım.
Tekrar hoş geldiniz Sayın Bakanım, buyurun.